8.Sınıf Anlatım Bozuklukları Konu Anlatımı PDF şeklinde indirebilirsiniz. Anlamsal Bozukluklar ve Yapısal Bozukluklar Konu Anlatımı PDF olarak indirip çalışabilirsiniz.

8.Sınıf Anlatım Bozuklukları Konu Anlatımı I LGS

Hatırlatma
2020 yılı itibariyle anlamsal bozukluklar 7. sınıfta görülmeye başlanmıştır. Yine de bu konu anlatımında hem anlamsal hem yapısal bozukluklar anlatılmıştır.
11.sınıf anlatım bozuklukları konu anlatım

Anlatım Bozuklukları Nelerdir?

Anlatım bozuklukları bir çok sebepten meydana gelse de esasen üç temel nedeni vardır:  ya bir eksiklik,  ya bir fazlalık,  ya bir yanlışlık. Ayrıntılı olarak konuya girmeden önce bunu bir kaç örnekle görelim:

“Ondan şüphelendiğim ve kuşkulandığım için kendimi affetmeyeceğim.” cümlesinde “şüphe ve kuşkukelimeleri aynı şeyi ifade ettiğinden biri fazlalıktır. Bu fazlalığın birinden kurtularak cümledeki bozukluğu düzeltebiliriz:

Ondan şüphelendiğim için kendimi affetmeyeceğim.”  veya “Ondan kuşkulandığım için kendimi affetmeyeceğim.”

Onunla karşılıklı bakışmalarımız herkesin dikkatini çekiyordu.” cümlesinde “bakışmak” zaten karşılıklı yapılan bir eylem olduğundan “karşılıklı” kelimesi bir fazlalıktır ve onu cümleden atmak gerekir:

“Onunla bakışmalarımız herkesin dikkatini çekiyordu.”

“Öğretmeni dikkatlice dinliyorlar ve akıllarına gelen soruları soruyorlardı.” cümlesinde ise bir eksiklik söz konusudur. Çünkü ikinci cümlede kime soru sordukları, cümlede yer almamaktadır. Zihnimiz sorunun öğretmene sorulduğunu düşündüğünden de bu eksikliği fark etmekte zorlanıyoruz lakin bu eksiklik giderildiğinde cümlenin daha net olacağı görülecektir:

“Öğretmeni dikkatlice dinliyorlar ve ona akıllarına gelen soruları soruyorlardı.”

“Kimse onu yakından tanımıyor ama onu çok seviyordu.” cümlesinde de bir eksiklik söz konusudur. İkinci cümlede onu çok sevenler “kimse” olamaz, cümledeki eksikliği gidermek gerekir:

“Kimse onu yakından tanımıyor ama herkes onu çok seviyordu.”

“Saksıya diktiğim maydanozlar yeşerdi bile.” cümlesinde ise bir yanlışlık söz konudur. Çünkü maydanoz dikilen bir bitki değildir ve bu yanlışlığın düzeltilmesi gerekir:

“Saksıya ektiğim maydanozlar yeşerdi bile.”

Şimdi anlatım bozukluklarının nedenleri iki ana başlık altında ayrıntılarıyla görelim:

Anlamsal Bozukluklar Konu Anlatımı

1.Eş Anlamlı Kelimelerin Bir Arada Kullanılması

Fazladan kelime kullanılarak yapılan anlatım bozukluklarından birisi eş anlamlı kelimeleri aynı cümle içerisinde kullanmaktır. Anlatımı düzeltmek için eş anlamlı kelimelerden birini cümleden atmak gerekir.

Sağlıklı ve sıhhatli olmanın en önemli şartı spor yapmaktır.”
Sağlıklı olmanın en önemli şartı spor yapmaktır.”

“Hikâyenin sonunu zihninde muhtemel ve olası sonlarla bitiriyordu.”
“Hikâyenin sonunu zihninde olası sonlarla bitiriyordu.”

“Hürriyet fikriyle düşüncesi onun için vazgeçilmezdi.”
“Hürriyet fikri onun için vazgeçilmezdi.”

“Türk milleti özgürlüğünden ve hürriyetinden asla vazgeçmeyecektir. “
Türk milleti özgürlüğünden asla vazgeçmeyecektir. “

“Bu adam her haliyle çok kibar ve nazikti.”
“Bu adam her haliyle çok kibardı”

“Henüz kimse bize açıklama yapmadı hâlâ.”
“Henüz kimse bize açıklama yapmadı.”

2. Gereksiz Sözcük Kullanılması 

Fazladan kelime kullanılarak yapılan anlatım bozukluklarından birisi de cümle içerisinde gereksiz sözcük kullanılmasıdır. Anlatımı düzeltmek için gereksiz sözcüğü cümleden çıkarmak gerekir.
Anlamı başka bir kelimenin içerisinde zaten var olan bir kelimenin cümlede kullanılması gereksizdir.

“Onunla ilk kez tanıştığımda daha on yedi yaşındaydım.”  (İkinci kez tanışılmaz.)
“Onunla tanıştığımda daha on yedi yaşındaydım.”

Yarın saat 12.00’de kararlaştırdığımız yerde buluşalım.”  (12.00 zaten saati ifade eder)
“Yarın 12.00’de kararlaştırdığımız yerde buluşalım.”

İngilizce dilini öğrenmek çok daha kolay.” (İngilizce zaten bir dil adıdır.)
“İngilizce öğrenmek çok daha kolay.”

“Buradan sonrasını yaya yürümemiz gerekiyor.” ( Zaten yürüyene yaya denir.)
“Buradan sonrasını yürümemiz gerekiyor.”

“Kemal Efendi ile karşılıklı mektuplaşmalarımız günlerce sürmüştü.” (Mektuplaşma karşılıklı yapılır.)
“Kemal Efendi ile mektuplaşmalarımız günlerce sürmüştü.”

“Karşıdan karşıya çabucak geçiverdi.” (Geçivermek çabucak yapılır.)
“Karşıdan karşıya geçiverdi.” veya “Karşıdan karşıya çabucak geçti.”

“Bu asılsız iftiraların hiçbirini hak etmemişti.” (İftira zaten asılsızdır.)
“Bu iftiraların hiçbirini hak etmemişti.”

3.Çelişen Sözcüklerin Bir Arada Kullanılması

Fazladan kelime kullanılarak yapılan anlatım bozukluklarından bir diğeri ise cümle içerisinde çelişen iki sözcüğün birlikte kullanılmasıdır. Anlatımı düzeltmek için çelişen sözcüğün birini cümleden atmak gerekir.

Kuşkusuz bu kitap belki en çok okunan eserler arasına girecektir.”
“Kuşkusuz bu kitap en çok okunan eserler arasına girecektir.”

Kesinlikle gördüğüm kişi oydu sanırım.”
“Gördüğüm kişi oydu sanırım. veya “Kesinlikle gördüğüm kişi oydu.”

Tam tamına aşağı yukarı on yıl oldu görüşmeyeli.”
 “Aşağı yukarı on yıl oldu görüşmeyeli.”  veya  “Tam tamına on yıl oldu görüşmeyeli.”

“Tartıda yaklaşık olarak tam yirmi sekiz kilo tuttu.”
Tartıda yaklaşık olarak yirmi sekiz kilo tuttu.”  veya  “Tartıda tam yirmi sekiz kilo tuttu.”

4.Yanlış Anlam Verecek Sözcüğün Kullanılması 

Anlatım bozukluğuna sebep olan yanlışlıkların biri yanlış kelime kullanımıdır. Bu çoğunlukla yazımı birbirine çok benzeyen kelimelerin karıştırılması neticesinde ortaya çıkar ve cümleye yanlış anlam verir.

Çoğunun başarısında dış ülkelerde edindikleri eğitim ve görgü etkin olmuştur.” cümlesinde “etkin ile etken” kelimeleri birbiri ile karıştırılmış, yanlışlıkla “etkin” kelimesi kullanılmış. Anlatımdaki bozukluğu gidermek için anlamı doğru verecek uygun kelimenin yanlış kelime ile değiştirilmesi gerekir:

“Çoğunun başarısında dış ülkelerde edindikleri eğitim ve görgü etken olmuştur.”

“Yol boyunca sıralanmış bu büyük gökdelenler birbirine oldukça yaklaşıktı.”
“Yol boyunca sıralanmış bu büyük gökdelenler birbirine oldukça yakındı.”

“Doktorların tasfiyesine uymak için bol bol yürüyüş yapardı”
“Doktorların tavsiyesine uymak için bol bol yürüyüş yapardı”

“Yazı yazarken bir taraftan da kulağı telefon avizesinde onu dinliyordu”
“Yazı yazarken bir taraftan da kulağı telefon ahizesinde onu dinliyordu”

“Bu konuda oy vermekte çekingen kalmayı tercih ediyorlardı.”
“Bu konuda oy vermekte çekimser kalmayı tercih ediyorlardı.”

“Et ücretleri gün geçtikçe artıyor ve bu artışın önüne geçilemiyor”
“Et fiyatları gün geçtikçe artıyor ve bu artışın önüne geçilemiyor”

“Bu bahar yağan bol yağmur yüzünden ekinler çok mahsul verecek.”
“Bu bahar yağan bol yağmur sayesinde ekinler çok mahsul verecek.”

Birbiri ile sıkça karıştırılan sözcükler
ekmekdikmek
öğretim: bilgi verme işiöğrenim: bilgi alma işi(öğrenim hayatı)
ayrıntıfark
yaklaşıkyakın
azımsamak = az bulmakküçümsemek: değer vermemek, küçük görmek
aktör = Sinema ve tiyatroda erkek sanatçıaktris = Sinema ve tiyatroda kadın sanatçı
etkin = faal, aktifetken = faktör

5. Deyimin Yanlış Kullanılması

Anlatım bozukluğuna sebep olan yanlışlıklardan bir diğeri ise deyimlerin yanlış kullanılmasıdır. Bu da çoğunlukla  birbirine benzeyen deyimlerin karıştırılması neticesinde ortaya çıkar ve bu durum cümleye yanlış anlam verir.

“Okula gittiği ilk gün sevinçten etekleri tutuşmuştu. cümlesinde asıl verilmek istenen anlam, okula giden kişinin çok fazla sevindiği, mutlu olduğudur lakin “etekleri tutuşmak” deyimi çok telaşlanmak anlamı verir. Anlatım bozukluğunu gidermek için uygun deyimin kullanılması gerekir:

“Okula gittiği ilk gün sevinçten etekleri zil çalmıştı.”

“Öğretmenin sorularına her fırsatta cevap verip göze gelmeye uğraşıyordu.”
“Öğretmenin sorularına her fırsatta cevap verip göze girmeye uğraşıyordu.

“Sürekli onunla ilgili anılarımızı anlatıyor, onun kulağını çekiyorduk.”
“Sürekli onunla ilgili anılarımızı anlatıyor, onun kulağını çınlatıyorduk.

“Ağzımdan çıkan her kelimeye kulak kabartıyorlardı çünkü bu konu onlar için önemliydi.”
“Ağzımdan çıkan her kelimeye kulak veriyorlardı çünkü bu konu onlar için önemliydi.”

Elinden geleni ardına koymuyor ve herkese yardım etmeye çalışıyordu.”
Elinden geleni yapıyor ve herkese yardım etmeye çalışıyordu”

6. Sözcüğün Yanlış Yerde Kullanılması

Anlatım bozuklukları konusunda sıkça yapılan yanlışlıklardan birisi de kelimenin cümle içerisinde yanlış yerde kullanılmasıdır. Bu anlatım bozukluğunu hepimiz zaman zaman konuşma dilinde de yaparız o yüzden ilk bakışta fark edilmesi zor olabilir:

“O yeni kapıdan içeri girmişti ki birden yere yığıldı.” cümlesinde asıl anlatılmak istenen kapıdan henüz içeri girildiğidir lakin “yeni” kelimesi yanlış yerde kullanılmış ve “yeni bir kapı” anlamı vermesine sebep olmuş. Kelimeyi cümlede doğru yere koymak gerekir:

“O  kapıdan içeri yeni girmişti ki birden yere yığıldı.”

Her yolda kalan insana yardım etmeye çalışırdı”
” Yolda kalan her insana yardım etmeye çalışırdı”

“İnsanlar çok otobüse binmediklerinden trafik sorunu artıyor.”
“İnsanlar  otobüse çok binmediklerinden trafik sorunu artıyor.”

7. Mantıksal Hatalar

Mantıksal hatalar genellikle sıralama yanlışlığına dayalı hatalardır.

“Her yaz sık sık hatta arada bir görüşmeyi ihmal etmez olmuşlardı” cümlesinde mantıksal bir sıralama hatası yapılmıştır. Bu hatayı düzeltmek anlatım bozukluğunu ortadan kaldırır:

“Her yaz arada bir hatta sık sık görüşmeyi ihmal etmez olmuşlardı”

Yirmi bire karşı on iki oyla başkan seçilmeyi başarmıştı.”
On ikiye karşı yirmi bir oyla başkan seçilmeyi başarmıştı.”

11.Sınıf Anlatım Bozuklukları Konu Anlatımı PDF

Yapısal Bozukluklar Konu Anlatımı

1. Nesne Eksikliği 

Anlatım bozukluğuna sebep olan eksikliklerin biri nesne eksikliğidir. Nesne eksikliğinden kaynaklı anlatım bozuklukları iki cümleden oluşan sıralı ve bağlı cümlelerde yani iki cümlenin virgül ya da bağlaç ile ayrıldığı cümlelerde meydana gelir. Çoğunlukla sıralı cümlelere dikkat etmek gerekir.

“Her gün bize kitap okur, güzelce uyuturdu.” cümlesinde virgülden sonraki cümlede öznenin kimi uyuttuğu belli değildir. Bu durumda ilk cümlede öznenin kitap okuduğu öge (bize) ikinci cümlenin de ortak ögesi gibi görünür ve anlatım bozukluğuna yol açar:  “Her gün bize kitap okur,  (bize) güzelce uyuturdu.” Bu bozukluğu gidermek için ikinci cümleye bir nesne eklenir:

“Her gün bize kitap okur,  bizi  güzelce uyuturdu.”

“Oğluna öfkeliydi, hiç dinlemeden yanından ayrıldı.”
“Oğluna öfkeliydi, onu hiç dinlemeden yanından ayrıldı.”

“İnsanlara hep nazik davranır ve kırmazdı.”
“İnsanlara hep nazik davranır ve onları kırmazdı.”

“Sürekli gürültü çıkaran komşusuna dayanamıyor  ama hiç şikayet etmiyordu.”
“Sürekli gürültü çıkaran komşusuna dayanamıyor  ama onu hiç şikayet etmiyordu.”

“Gecenin bir vakti eve girmişler, darmadağın etmişler.”
“Gecenin bir vakti eve girmişler, evi darmadağın etmişler.”

“Kitap okumayı çok sever ve hiç elinden bırakmazdı.”
“Kitap okumayı çok sever ve kitapları hiç elinden bırakmazdı.”

2.Yer Tamlayıcısı Eksikliği

Anlatım bozukluğuna sebep olan eksikliklerin biri de yer tamlayıcısı eksikliğidir. Nesne eksikliği gibi sıralı ve bağlı cümlelerde meydana gelir.

“İnsanları hep dinler, asla saygısızlık etmezdi.”
“İnsanları hep dinler,  onlara asla saygısızlık etmezdi.”

“Kitapları hiç yanından ayırmaz, gözü gibi bakardı.”
“Kitapları hiç yanından ayırmaz, onlara gözü gibi bakardı.”

“Okulu oyun bahçesi gibi görür ve hiç gelmek istemezdi.”
“Okulu oyun bahçesi gibi görür ve okuldan hiç gelmek istemezdi.”

“O evi yapmak için yıllarca uğraştı ama yaşamayı düşünmedi.”
“O evi yapmak için yıllarca uğraştı ama orada yaşamayı düşünmedi.”

“Bahçeyi güzelce temizledi, biber ve domates ekti.”
“Bahçeyi güzelce temizledi, bahçeye biber ve domates ekti.”

3. Özne – Yüklem Uyumsuzluğu

Özne ile yüklemin uyumsuzluğu iki şekilde oluşur:

1.Öznenin ikinci cümlede eksik olması:

Türkçede bazı özneler, mutlaka olumsuz yüklem almak durumundadır. Bu yüzden olumlu cümlelerle kullanılan bazı özneler olumsuz cümlelerin ortak öznesi olamaz ve anlatım bozukluğuna sebep olur:

Herkes birbiriyle konuşuyor, onu dinlemiyordu. (herkes onu dinlemiyordu diyemeyiz.)
Herkes birbiriyle konuşuyor, kimse onu dinlemiyordu.

2.Tekillik – Çoğulluk Bakımından:

Türkçede özne insan dışı bir varlık ise yüklem her daim tekil olur:

Ağaçlar rüzgarda sağa sola çarpıyorlardı. (Yanlış)
Ağaçlar rüzgarda sağa sola çarpıyordu.  (Doğru)

Türkçede çoğul özne insansa yüklem çoğul da tekil de olabilir:

Onlar bizi hiç dinlemedi. (Doğru)
Onlar bizi hiç dinlemediler. (Doğru)

Türkçede tekil özneler birlikte kullanılırsa yüklem çoğul çekimlenir:

Sen ve o yarınki geziye katılmasın. (Siz yarınki geziye katılmasın gibi bir anlam çıkar.)
Sen ve o yarınki geziye katılmayın. (Siz yarınki geziye katılmayın.)

4. Virgül Eksikliği 

Türkçede sıfat olabilen kelimeler ile diğer kelime arasına virgül konulmaması anlatım belirsizliğine yol açar:

Genç kadına seslenirken yere düştü. (Kadın genç biridir ve genç bir kadına bir başkası seslenirken düşmüştür.)
Genç, kadına seslenirken yere düştü. (Genç biri kadına seslenirken düşmüştür.)

Hırsız polise ateş ediyordu. (Polis hırsızdır.)
Hırsız, polise ateş ediyordu. (Hırsız bir polise ateş ediyordur.)

5.Tamlama Eksikliği ve Tamlama Yanlışlıkları

Cümle içeresinde tamlananın ortak kullanılması anlatım bozukluğuna sebep olabilir:

Fen ve askeri liseleri kapatacaklarmış.
Fen liselerini ve askeri liseleri kapatacaklarmış.
Devlet ve özel okullar parasız olacaktı.
Devlet okulları ve özel okullar parasız olacaktı.

Cümle içerisinde tamlayanın eksikliği anlatım bozukluğuna yol açar:

Eğitime daha çok önem verilmesi ve desteklenmesi gerekir.
Eğitime daha çok önem verilmesi ve eğitimin desteklenmesi gerekir.
Onu çok sevmişlerdi, unutulması gerçekten zor olacak.
Onu çok sevmişlerdi, onun unutulması gerçekten zor olacak.

6. Ekin Yanlış Kullanılması

Cümlelerde eklerin eksik kullanıldığı kelimeler göze kolay çarpacağından eklerin eksik kullanımı ile ilgili örnekleri geçip bu konuda fark edilmesi zor olan bir konuya değinelim:

İyelik Ekinin Yanlış (Gereksiz) Kullanılması

O hiç ara vermeden kitap okumasını çok severdi.
O hiç ara vermeden kitap okumayı çok severdi.

Yemek yapmasını herkesten iyi bilirdi.
Yemek yapmayı herkesten iyi bilirdi.

Kendisini bu işin en iyisi sanırdı.
Kendini bu işin en iyisi sanırdı.

Hâl Eklerinin Yanlış Kullanılması

Benimle bu konuları söz etme.
Benimle bu konulardan söz etme.

Babam bana hep askerlik anılarını bahsederdi.
Babam bana hep askerlik anılarından bahsederdi.

11.Sınıf Anlatım Bozuklukları Konu Anlatımı PDF

8.Sınıf Anlatım Bozuklukları Konu Anlatımı PDF şeklinde indirebilirsiniz. Anlamsal Bozukluklar ve Yapısal Bozukluklar Konu Anlatımı PDF olarak indirip çalışabilirsiniz.

Edebiyat Dil Bilgisi Konuları Lise Dil Bilgisi Konu Anlatımı PDF

Yorum yapın