KPSS Cümlede Anlam Konu Anlatımı PDF dosyası KPSS Lisans, Ön Lisans ve Ortaöğretim öğrencileri için hazırlanmış olunup ilgili bağlantıdan indirilebilir. KPSS Cümlede Anlam Konu Anlatımı PDF dosyasında öznel, nesnel, doğrudan, dolaylı anlatım; örtülü anlam, karşılaştırma, neden sonuç, amaç sonuç, koşul sonuç ve üslüp, biçem, biçim, içerik cümleleri ile aşamalı durum bildiren cümleler hakkında cümlede anlam konu anlatımına ulaşabilirsiniz.
KPSS Cümlede Anlam Konu Anlatımı PDF olarak indirmek için tıklayınız.
KPSS Cümlede Anlam Konu Anlatımı
ANLATIMINA GÖRE CÜMLELER
ÖZNEL ANLATIM:
- Söyleyenin kişisel görüşlerini, beğenilerini, duygularını vb. ifade eden anlatımdır.
- Bu yüzden öznel yargılı cümleler kanıtlanamaz ve ölçülemez.
- Bu yüzden “kanıtlanabilirlik açısından farklıdır?” şeklinde de sorulabilir.
- Sait Faik, en iyi öykücülerden biridir.
- Şairin yeni şiiri oldukça özgün.
NESNEL ANLATIM:
- Söyleyenin kişisel duygu ve görüşlerini ifade etmeyen ve kişiden kişiye değişmeyen yargıların olduğu anlatımdır.
- Bu yüzden nesnel yargılar, kanıtlanabilir ve ölçülebilir.
- Sait Faik; balıkçı, işsiz, tacir, kıraathane sahibi gibi karakterleri anlatır.
- 1929 yılında başladığı yazı hayatı boyunca hiç şiir yazmamış.
DOĞRUDAN ANLATIM:
- Sözün veya cümlenin değiştirilmediği, olduğu gibi aktarılan cümlelerdir.
- Tırnak işareti ve virgül ile gösterilen alıntı cümleler doğrudan anlatımlıdır.
- Hiç öykü okumadım, dedi.
- “Öykü okumayı sevmiyorum.” dedi.
DOLAYLI ANLATIM:
- Sözün veya cümlenin değiştirilerek aktarıldığı cümlelerdir.
- –dığını, -eceğini, -dığından gibi fiilimsi ekleri ile kurulur.
- Hiç öykü okumadığını söyledi.
- Öykü okumayı sevmediğinden bahsetti.
CÜMLEDE ANLAM İLİŞKİLERİ
NEDEN SONUÇ:
- Cümledeki yargı bir sebep yüzünden gerçekleşmiştir.
- -dığından, -dikçe, -ince, -den gibi ekler kullanılabilir.
- İçin, çünkü, zira, ki, diye, -den dolayı -den ötürü gibi bağlaç ve edatlar olabilir.
- Hızlı okuduğundan kitabı hemen bitirdi.
- Öyküleri sevmediği için kitabı okumakta zorlandı.
AMAÇ SONUÇ:
- Cümledeki yargı bir amaç için, bir amaç uğruna gerçekleşmiştir.
- -mak için, amacıyla, maksadıyla, hedefiyle, diye gibi sözcükler kullanılabilir.
- Kitabı bitirmek için hızlıca okudu.
- Yarışmaya göndermek maksadıyla bir roman yazdı.
Dikkat Et
Amaç – sonuç ile sebep – sonuç cümleleri sıkça birbirine karıştırabilir. Sebepler, nedenler gerçekleşmiş; amaçlar ise genellikle henüz gerçekleşmemiştir. Amaç, ulaşmak istenilen bir hedefi ifade eder. Sebep, bir şeyin olmasına yol açan şeydir.
KOŞUL SONUÇ:
- Cümledeki yargının gerçekleşmesi için bir koşul (şart) vardır.
- -se, -sa, -ınca, -dıkça, -madıkça, -madan, ama, lakin, fakat, ki, için, üzere vb. kullanılabilir.
- Ondan uzaklaşmadıkça emeklerinin hepsi boşa gidecek.
- Kitabı zamanında bitirirsen amacına ulaşmış olacaksın.
KARŞILAŞTIRMA:
- Bir şeyin diğerlerinden benzer ya da farklı yönlerinin belirtildiği cümlelerdir.
- Karşılaştırma cümlelerinde kıyaslama söz konusudur.
- “daha, en, göre, kadar” vb. sözcükler karşılaştırma yapmak için kullanılır.
- Bu sözcükler olmadan da karşılaştırma yapılabilir.
- Bu hayatta hepimizden daha şanslıydı.
- Eskiden mahalleli birbirini korur kollardı, şimdilerde mahalle bile kalmadı.
ÖRTÜLÜ ANLAM:
- Bir cümlenin ifade ettiği asıl yargı dışında, cümleden hareketle ulaşılabilen diğer anlamlara, bilgilere örtülü anlam adı verilir.
- Örtülü anlamlar bize cümleden çıkarabilecek diğer yargıları verir.
- “Kesin olarak çıkarabilecek yargı” sorularında karşımıza çıkar.
- Ödünç verdiğim son kitabı da kaybetmişti.
(Daha önce verdiği kitapları da kaybettiği” yargısına ulaşılabilir.) - Venüs ve Dünya, Güneş sisteminde birbirine en çok benzeyen iki gezegendir.
(“Güneş sisteminde birbirine benzeyen başka gezegenler de vardır.” yargısına ulaşılabilir.
- Ödünç verdiğim son kitabı da kaybetmişti.
YAKIN ANLAMLILIK:
- Aynı şeyi, benzer konuyu ifade eden cümleler arasında yakın anlamlılık ilişkisi vardır.
- Yakın anlam deyince aklımıza sadece aynı cümleyi eş anlamlı, yakın anlamlı sözcüklerle tekrar kurmak gelmemelidir.
- Ortak nokta, cümlenin ifade ettiği anlam, verdiği iletidir.
- Kırılan bir eşyayı tamir etmek mümkündür ama eşyanın üzerinde yine de bir iz kalır.
Kalp kırmamaya çalışmak özür dilemekten daha kıymetlidir. - Bir eleştirmenin görevi yazarın yaşamı üzerinde değil eserleri üzerinde yorum yapmaktır.
Eleştirmenler eser sahiplerinin yaşamlarını eserlerden daha çok önemser oldu.
- Kırılan bir eşyayı tamir etmek mümkündür ama eşyanın üzerinde yine de bir iz kalır.
ÇELİŞEN (ZIT) ANLAMLILIK:
- Birbirinin tersi yargılarda bulunan cümleler birbiri ile çelişir.
- Ağaç yaşken eğilir.
İnsanlar orta yaşlarına gelmeden, doğru dürüst bir şeyi öğrenemiyor.
- Ağaç yaşken eğilir.
CÜMLENİN İFADE ETTİĞİ ANLAM ÖZELLİKLERİ
SAPTAMA CÜMLESİ:
- Var olan durumu söylemek, tespit etmektir.
- Nesnel olma zorunluluğu yoktur, öznel de olabilir.
- O, öykülerinde geleneksel teknikleri pek kullanmıyor.
- Öykülerinde bilinç akışı, iç monolog gibi tekniklerden faydalanıyor.
ÇIKARIM CÜMLESİ:
- Tespit edileni saptanan durumdan hareketle öncesinde var olmayan bir çıkarıma, yoruma ulaşılır.
- Öykülerinde geleneksel teknikleri pek kullanması ve bilinç akışı, iç monolog gibi tekniklerden faydalanması onun modernist bir yazar olduğunu gösterir.
- Öğrenciler üzerinde yapılan incelemelerde, oturuş dikleştikçe bazı hormonlarda değişim görüldü. Omuzların ve çenenin dikleştirilmesi, kolların rahat bırakılması, sırtın esnetilmesi; vücuttaki hormonal değerleri, liderlerde görülen hormon dengesiyle aynı düzeye taşıdı. Bu da oturuşun ve vücut dili kullanımının, psikolojik bir taktik olmanın yanında biyokimyasal bir etki de oluşturduğunu gösterdi.
İÇERİK (MUHTEVA), ÜSLUP (BİÇEM), BİÇİM (ŞEKİL) :
- “Neyi anlatıyor?” sorusu içeriği, “Nasıl anlatıyor?” sorusu üslubu buldurur. Biçim ise eserin, türün şekil özellikleri ile ilgilidir.
- Öykülerinde, insanların kenarda bırakılmışlıklarını, unutulmuşluklarını, geçmişte kalan anılarını işliyor. (İçerik)
- Şiirlerinde oldukça sade bir dil kullanıyor. (Üslup)
- Şiirlerini dörtlükler hâlinde yazmış. (Biçim)
- Kitabın kapağında kırmızı renkler baskın. (Biçim)
AŞAMALI ANLATIM :
- “Giderek, gittikçe, her geçen gün, günden güne, zamanla” vb. sözcükler ile gerçekleşen durumun bir süreç içerisinde olduğunu bildiren cümlelerdir.
- Öyküleri her geçen yıl daha iyiye gidiyor.
- Yokluğuna zamanla alışıyor, insan.