11.Sınıf Edebiyat 8.Ünite Özeti Eleştiri Konu Anlatımı PDF Ders Notları, Türk Dili ve Edebiyatı 11. Sınıf Eleştiri Ünitesi Konu Anlatımı Özeti PDF olarak indirip çalışabilirsiniz.
11.Sınıf Edebiyat 8.Ünite Özeti Eleştiri Konu Anlatımı
Bu ünitede, “Cumhuriyet öncesi dönemde eleştiri ile Cumhuriyet Dönemi’nde eleştiriyi” öğreneceğiz.
ELEŞTİRİ
- Eleştiri, sanat, düşünce veya edebiyat eserini her açıdan inceleyip bunların zayıf ve güçlü yönlerini belirten, bir yazarın veya eserin gerçek değerini ortaya koyan yazı türüdür.
- Sanat ve edebiyat alanlarında yol gösterici yazılardan olan eleştiri, düşünce yazısıdır.
- Eleştiride hareket noktası eser ve sanatçıdır.
- Eleştiri, sadece yerme amacıyla yapılmaz; iyiye, doğruya, güzele götüren yazı türüdür.
- Eleştiride amaç, sanat eserinin güçlü ve zayıf yönlerini ortaya koymaktır. Böylelikle hem sanatçıyı hem de sanatı geliştirir.
- Eleştiri yapan kimseye eleştirmen (münekkit) denir.
Tenkit kelimesiyle de karşılanan eleştiri, edebiyatımızda gazetenin ortaya çıkmasıyla başlamıştır.
Namık Kemal’in Tasvir-i Efkâr gazetesinde yayımlanan Lisân-ı Osmanînin Edebiyatı Hakkında Bazı Mülahâzatı Şâmildir yazısı türün edebiyatımızdaki ilk örneğidir.
Batı edebiyatının önemli türlerinden biri olan eleştiri, özellikle 19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren önemli bir gelişme göstermiştir. Hippolyte Taine (Hipolayt Teyn), Brunetiere (Brunediyor), Lemaitre (Limoydır), Lessing (Lesing) gibi yazarlar Batı edebiyatında bu türle ilgili ön plana çıkan eleştirmenlerdir.
CUMHURİYET ÖNCESİ DÖNEMDE ELEŞTİRİ
Divan edebiyatında ünlü kişilerin yaşam öykülerinin toplandığı tezkireler şairlerin hayatlarına ilişkin bilgi verir. Sözü edilen şairin eserlerine yönelik kısa değerlendirmeler içerir. Bu açıdan tezkireler eleştiri türüyle benzerlik gösterir. Ayrıca divan edebiyatındaki hiciv, halk edebiyatındaki taşlamalar da siyasi ve sosyal içeriğe sahip olduklarından eleştiri türünün birçok özelliğini yansıtır.
Batılı tarzda eleştiri, edebiyatımızda Tanzimat Dönemi’nden itibaren görülür. Bu dönemde önce dille ilgili eleştiriler yazılmış, sonra türün alanı genişlemiştir. Namık Kemal’in Tasvir-i Efkâr gazetesinde yayımlanan Lisân-ı Osmanînin Edebiyatı Hakkında Bazı Mülahâzatı Şâmildir yazısı türün edebiyatımızdaki ilk örneğidir. Ziya Paşa’nın bu dönemde yazdığı Şiir ve İnşa, Namık Kemal’in Tahrib-i Harabat yazıları türün önemli örnekleridir. Yine bu dönemde Recaizade Mahmut Ekrem ile Muallim Naci ve Namık Kemal ile Ziya Paşa arasında geçen tartışmalara yönelik eleştiri türünde yazılar yazılmıştır.
Servetifünun Dönemi’nde Ahmet Şuayip ve Hüseyin Cahit Yalçın gibi yazarlar nitelikli eleştiriler ortaya koymuştur.
Yine bu dönemde Malumat dergisinde Hasan Asaf adlı genç bir şairin yazdığı “Zerre-i nurundan iken muktebes / Mihr-ü maha etmek işaret abes” beytinde yer alan “abes-muktebes” kelimelerindeki “s” harfinin kafiye olup olmamalarıyla ilgili bir tartışma daha yaşanmıştır. O dönemde Arap harfleri kullanıldığından “abes” kelimesinin sonundaki “s” harfi “ث “ile “muktebes” kelimesinin sonundaki “s” harfi de “س “ile yazılmaktadır. “s” sesi farklı iki işaretle karşılandığından sesin kafiye olmasıyla ilgili farklı görüşler ortaya çıkmıştır.
CUMHURİYET DÖNEMİ’NDE ELEŞTİRİ
Cumhuriyet Dönemi’nde 1940’lı yıllardan itibaren eleştiri türünde hem nitelik hem de nicelik açısından önemli gelişmeler olmuştur. Eleştiriye ilgi artmış, yeni eleştirmenler yetişmiştir. Eleştirmenlerdeki artış, eleştiri kuramlarındaki çeşitlilik eleştirimizin kalitesini de yükseltmiştir. Eleştiride uzmanlaşma başlamış; şiir, roman, hikâye eleştirmenleri gibi sadece bir edebî türde yoğunlaşan eleştirmenler yetişmiştir.
Edebî eleştiri türünde biçim–içerik, açıklık-kapalılık, eski–yeni, edebiyatta yarar, toplum için sanat, sanat için sanat, yenilik, sanatta güzel ve fayda gibi genel konuların üzerinde durulmuştur. Roman ve hikâyede yazarların roman anlayışları, kişiyi canlandırmadaki ustalıkları, bakış açıları, dili ve ayrıntıyı kullanmadaki becerileri ele alınan konulardır.
ELEŞTİRİ TÜRLERİ
Eleştirmenlerin eserleri inceleme biçimleri ve esere yaklaşım tarzları bakımından eleştiri, türlere
ayrılabilir. Eleştiri türleri şunlardır:
Öznel eleştiri: Eleştirmenin, kendini okurun yerine koyduğu eleştiri türüdür. Eleştirmen, eserin
kendi üzerinde bıraktığı etkiden yola çıkarak öznel görüşlerini belirtir. Kurallarla sınırlı olmadığı için
bir iddia ortaya konmaz. Öznel eleştiriye izlenimci eleştiri de denir.
Tarihî ve sosyolojik eleştiri: Eleştirmenin; eseri, eserin oluşturulduğu zamanın toplumsal şartlarına göre değerlendirdiği eleştiri türüdür. Topluma dönük eleştiri de denir. Eleştirmen, eserle ilgili yorumlarını yazarın hayatıyla ve öteki eserleriyle karşılaştırarak verir. Eleştirmen, esere toplumsal bir belge olarak bakar. Eser incelenirken ekonomik sebeplere dayalı toplum düzenine ve sınıf çatışmalarına dikkat edilir.
Yazara / sanatçıya yönelik eleştiri: Eleştirmenin eseri açıklamak için eser ile eseri yapan arasında
ilgi kurduğu eleştiri türüdür. Eleştirmen, sanatçının hayatını ve kişiliğini inceler. Elde ettiklerini belge olarak kullanır. Bu eleştiri türü ikiye ayrılır. Eserle yazarın hayatı arasında ilişki kuran eleştiriye biyografik eleştiri, yazarın ruh dünyasını inceleyip eseri değerlendiren eleştiriye de ruh bilimsel eleştiri denir.
Esere yönelik eleştiri: Eser incelenirken konunun nasıl işlendiği, işlenişinde izlenen yol, eseri oluşturan anlatım biçimi, dilin kullanımı, tema, konu, yapı gibi hususları değerlendiren eleştiri türüdür.
Çözümleyici eleştiri: Ele alınan eseri çok yönlü inceleyen ve okuru bilgilendiren eleştiri türüdür. En çok başvurulan bu eleştiri türünde eleştirmen, eseri oluşturan unsurları belli kurallara ve ölçülere bağlı kalarak değerlendirir. Bunu yaparken yukarıda verilen eleştiri yöntemlerinden yararlanabilir.
11.Sınıf Edebiyat 8.Ünite Özeti Eleştiri Konu Anlatımı PDF Ders Notları, Türk Dili ve Edebiyatı 11. Sınıf Eleştiri Ünitesi Konu Anlatımı Özeti PDF olarak indirip çalışabilirsiniz.
10.sınıf edebiyat 6.ünite tiyatro, 10.sınıf tiyatro