11.Sınıf Edebiyat 7.Ünite Özeti Tiyatro Konu Anlatımı PDF Ders Notları, Türk Dili ve Edebiyatı 11. Sınıf Tiyatro Ünitesi Konu Anlatımı Özeti PDF olarak indirip çalışabilirsiniz.

11.Sınıf Edebiyat 7.Ünite Tiyatro Konu

11.Sınıf Edebiyat 7.Ünite Özeti Tiyatro Konu Anlatımı

Bu ünitede, “1923 – 1950 yılları Cumhuriyet Dönemi’nde tiyatro ve 1950 – 1980 yılları Cumhuriyet Dönemi’nde tiyatroyu” öğreneceğiz ve tiyatro türlerini tekrar hatırlayacağız.

TİYATRO
  • Tiyatro, dramatik metinlerin sahnede canlandırılmasıyla ortaya çıkan sanat dalıdır.
  • Belli bir metne dayanması ve sahnelenmesi, tiyatroyu hem edebî metin hem de güzel sanatların bir dalı yapar.
  • Büyük oranda sahnede canlandırma amacıyla yazılan tiyatro metinleri az da olsa okunmak amacıyla da yazılabilir.

Bunları Ezberle
Tiyatro Türünün İlkleri

  • Tiyatro, Eski Yunan’da MÖ 6. yüzyılda Dionysos (Dionis) adındaki tanrı kahraman adına düzenlenen dinî törenlerde doğmuştur.
  • Batılı tarzda ilk tiyatro eserini Şinasi’nin, Şair Evlenmesi adlı oyunudur.
  • Namık Kemal’in Vatan yahut Silistre oyunu da sahnelenen ilk eserimiz olmuştur.

Bizim edebiyatımızda ise Batı kültürüyle tanışmadan önce Karagöz, kukla, orta oyunu, meddah hikâyeleri, köy seyirlik oyunları gibi geleneksel tiyatro türlerimiz vardır

Tanzimat Dönemi’nde Ahmet Mithat Efendi, Recaizade Mahmut Ekrem, Abdülhak Hamit Tarhan, Ahmet Vefik Paşa, Güllü Agop gibi sanatçılar tiyatro türünde önemli çalışmalar yapmışlardır. Servetifünun Dönemi’nde yavaş da olsa tiyatro türü gelişimini sürdürmüştür. Fecriati Dönemi’nde geri planda kalan tiyatro, Millî Edebiyat Dönemi’nde ön plana çıkmıştır.

1923 – 1950 yılları Cumhuriyet Dönemi’nde Tiyatro

27 Ekim 1914’te ilk resmî Türk tiyatrosu Darülbedayi kurulmuştur. Bu kurum sayesinde oyunlar sergilenmiş, oyuncular yetiştirilmiş, oyunlar yazılmış, toplumda bir tiyatro bilinci oluşturulmuştur.

Darülbedayi, 1931’de İstanbul Belediyesi Şehir Tiyatroları adını almıştır. 1927’de, Darülbedayi’nin başına getirilen Muhsin Ertuğrul, yerli yazarları yüreklendirmiş, Batı’dan çevrilen çağdaş tiyatro eserlerini Türk toplumuna sunmuş; oyunculuk, sahneleme, dekor kullanımı ve yetişmelerine katkıda bulunduğu oyuncularla günümüz Türk tiyatrosunun temellerini atmıştır.

Cumhuriyet Dönemi’nin ilk yıllarındaki oyun yazarları, daha çok tarihimize ve efsanelerimize
yönelerek ulusçuluğu aşılayan düşüncelerin
üzerinde durmuşlar; toplumsal sorunları, değer yargılarının
değişmesini ve ruhsal çelişkileri vermeye çalışmışlardır. Ankara’da Devlet Konservatuvarı açılmış, bu
oluşum tiyatronun gelişmesini olumlu yönde etkilemiştir.

Batı tiyatrosundan etkilenen Türk yazarları, yazdıkları oyunlarda öncelikle, Osmanlı toplumundan modern topluma geçilirken yaşanan sancıları, geçmişteki sorunları, toplumdaki yozlaşmayı, ahlak çöküntüsünü eleştirel bir gözle gündeme getirmişlerdir.

İbnürrefik Ahmet Nuri Sekizinci, Musahipzade Celal gibi Millî Edebiyat Dönemi’nde eser veren sanatçılar, Cumhuriyet’in ilk yıllarında da eser vermeye devam etmişlerdir.

Geçiş sürecini konu alan Reşat Nuri Güntekin’in Yaprak Dökümü (Romandan Tiyatroya kendi çevirmiştir.) ve Ahmet Kutsi Tecer’in Köşebaşı adlı oyunları bu dönemde yazılan önemli oyunlardır.

Vedat Nedim Tör, Nâzım Hikmet, Necip Fazıl Kısakürek de eserlerinde aşırı duygulu, bunalımlı kişileri işlemişlerdir.

1933 yılına kadar yazarlarımız Türk ulusunu ve Türk yurdunu sevdirmeyi amaçlayan oyunların yanında Türk gücünü, güzel ahlakını öven ve kaynağını Türk efsaneleri ile masallarından alan oyunlar yazmışlardır.

Faruk Nafiz Çamlıbel’in Akın, Özyurt, Kahraman; Yaşar Nabi Nayır’ın Mete; Necip Fazıl Kısakürek’in Sabır Taşı, Tohum; Behçet Kemal Çağlar’ın Çoban ve Atilla adlı eserleri bu dönemde verilen eserlerden bazılarıdır.

1950 – 1980 yılları Cumhuriyet Dönemi’nde Tiyatro

1940 – 1960 yıllarında ülkedeki değişim, hayatla iç içe bir sanat olan tiyatromuzu da yakından ilgilendirmiştir. Ankara, İstanbul, İzmir, Bursa, Adana, Trabzon ve Diyarbakır gibi kentlerde perdelerini açan Devlet Tiyatroları turneler düzenleyerek Türkiye’nin her yanında izleyiciye ulaşmıştır. Haldun Taner, Turgut Özakman, Aziz Nesin, Nazım Kurşunlu gibi sanatçılar bu dönemde eserler vermişlerdir.

1958’de Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih–Coğrafya Fakültesinde bir tiyatro enstitüsü kurulmuştur.

1960’lar Türk tiyatrosunun parlak dönemidir. Oyun yazarları bu dönemde toplumsal sorunları işleyen başarılı örnekler sunmuşlardır.

Haldun Taner, Keşanlı Ali Destanı’yla geleneksel Türk tiyatrosunun belirleyici özelliklerini, toplumsal ve siyasal bir içerikle birleştiren yeni bir yerli epik tiyatro oluşturmuştur.

Oyunların sayısında büyük bir artışın gözlemlendiği bu dönemde oyunların konuları da çeşitlenmiştir.

Oktay Rifat, Melih Cevdet, Refik Erduran, Turgut Özakman, Nezihe Meriç gibi yazarlar bireyden hareketle topluma yönelmişlerdir. Oktay Rifat’ın Kadınlar Arasında, Melih Cevdet’in İçerdekiler ve Mikado’nun Çöpleri, Haldun Taner’in Fazilet Eczanesi, Huzur Çıkmazı gibi oyunları bireyden hareketle toplumsal çarpıklıkları işleyen eserlerdir.

Bu dönemde tiyatro, işçi ve köylü kesiminin sorunlarına da eğilir. Orta sınıftan ailelerin yaşadığı toplumsal ve ekonomik sorunlar, köy ve gecekondu ortamı, toplumun yaşama ve giyinme biçimi dil özellikleriyle sahneye getirilir.

Refik Erduran Cengiz Han’ın Bisikleti’nde eski yaşam biçiminden kurtulmaya çalışan bir erkeğin tutumuyla
Batılılaşmanın yanlış anlaşıldığını işler.

Turgut Özakman; Güneşte On Kişi, Komşularımız oyunlarıyla ferdin kendini küçük görme duygusunu toplumsal şartlar açısından inceler. Yine bu dönemde konularını Osmanlı tarihinden, halk kahramanlarının hayatlarından ve mitolojiden alan oyunlar yazılır.

Turan Oflazoğlu, Orhan Asena, Güngör Dilmen, Necati Cumalı bu alanda eserler vermişlerdir. Oyun
yazarlığında büyük bir atılım görülen bu dönemde Adalet Ağaoğlu, Nezihe Aras, Recep Bilginer gibi
yeni bir yazar kuşağı da yetişmiştir.

Tiyatro Türleri

Modern tiyatro trajedi, komedi ve dram türlerine ayrılır.

TRAJEDİ (TRAGEDYA)

Kökeni Eski Yunan edebiyatına dayanan trajedi; seyircide heyecan, korku ve acıma hissi uyandırarak ruhu kötülüklerden arındırma amacı güden tiyatro türüdür.
Konularını tarihten ve mitolojiden alır.
Trajedinin konu edindiği insan, eğitimlidir ve soylular arasından seçilmiştir. Kahramanlar, sıradan
insanlar değil krallar, kraliçeler, prensler, tanrılar, yarı tanrılardır.

Trajedide kaba ve çirkin sözlere yer verilmez.
Öldürme, yaralama gibi olaylar sahnede canlandırılmaz, sahne gerisinden seyirciye duyurulur.

Trajedi manzum olarak yazılır, genellikle beş perdeden oluşur, aralıksız oynanır. Koro ve diyalog bölümlerinden oluşur. Koro perde görevini üstlenir.

Üç birlik kuralına uygun olarak yazılır. Üç birlik kuralı; eserin tek olay, tek mekân, tek gün kalıbı içinde yapılandırılmasıdır.

Trajedi türündeki tiyatronun en önemli temsilcileri Eski Yunan edebiyatında Euripides, Aiskhylos, Sophokles; XVII. yüzyıl Fransız edebiyatında Racine (Rasin) ve Corneille’dir (Korney).

KOMEDİ (KOMEDYA)

Kişilerin ve toplumun aksayan yönlerini güldürücü ögelerle iç içe yansıtan tiyatro türüdür. Korkaklık, cimrilik, dalkavukluk gibi huy ve davranışlar abartılarak seyirciyi güldürürken düşündürmek amaçlanır.

Konular günlük yaşamdan alınır. Kahramanlar, halk kesiminden kimselerdir.
Üç birlik kuralına uyulur. Kaba şakalar, söz oyunları, imalar önemli yer tutar.
Öldürme, yaralama gibi olaylar sahnede canlandırılır.

Manzum olarak yazılır, beş perdeden oluşur, aralıksız oynanır.
Koro ve diyalog bölümlerinden oluşur. Koro perde görevini üstlenir.
Komedinin en önemli temsilcileri Eski Yunan edebiyatında Aristophanes (Aristofanes) ve XVII. yüzyıl Fransız edebiyatında Molière’dir.

Komedi Türleri
Komedi; karakter komedisi, töre komedisi, entrika komedisi gibi türlere ayrılır. Karakter Komedisi: Günlük yaşamda her zaman rastlanabilecek insan kusurlarını belli tiplerden hareketle konu edinen komedi türüdür. Töre Komedisi: Bazı töre ve gelenekleri eleştirel bir tutumla yansıtan komedi türüdür. Entrika Komedisi: Olayların seyircide merak uyandıracak şekilde düzenlenmesiyle güldürmekten başka bir amaç gözetilmeyen komedi türüdür.
DRAM

Hayatı hem acıklı hem gülünç yönleriyle bir bütün olarak yansıtmayı amaçlayan tiyatro türüdür.
XVIII. yüzyılda klasisizme tepki olarak doğan romantizm akımıyla ortaya çıkmıştır.
Romantizm, klasisizmin akla ve sağduyuya verdiği önemi reddedip duygu ve hayali öne alan bir edebî akımdır.

Konularını millî tarihten, günlük yaşamdan almıştır.
Kahramanlar toplumun her kesiminden seçilebilir.
Kişiler tek yönlüdür, bütünüyle iyi ya da kötüdür.
Dramda trajedi ve komedideki üç birlik kuralına uyulmaz.
Kaba ve argo sözlere de yer verilebilir.
Öldürme, yaralama gibi olaylar sahnede canlandırılır.
Dram nazım ve nesir şeklinde yazılabilir. Perde sayısı yazarın tercihine bağlıdır.

İlk örneklerini İngiliz sanatçısı William Shakespeare’in (Vilyım Şekspir) verdiği dramın ilkelerini XIX.
yüzyıl Fransız sanatçısı Victor Hugo (Viktor Hügo) belirlemiştir.

11.Sınıf Edebiyat 7.Ünite Özeti Tiyatro Konu Anlatımı PDF Ders Notları, Türk Dili ve Edebiyatı 11. Sınıf Tiyatro Ünitesi Konu Anlatımı Özeti PDF olarak indirip çalışabilirsiniz.

10.sınıf edebiyat 6.ünite tiyatro, 10.sınıf tiyatro

Yorum yapın