10.Sınıf Edebiyat 5.Ünite Özeti Roman Konu Anlatımı PDF Ders Notları, Türk Dili ve Edebiyatı 10. Sınıf Roman Ünitesi Konu Anlatımı Özeti PDF olarak indirip çalışabilirsiniz.

9.Sınıf Edebiyat 5.Ünite Özeti Roman Konu Anlatımı PDF

10.Sınıf Edebiyat 5.Ünite Roman Video Konu Anlatımı

10.Sınıf Edebiyat 5.Ünite Özeti Roman Konu Anlatımı

Bu ünitede “roman türünün tarihî gelişimi ile birlikte Türk edebiyatında roman türünün Tanzimat, Servetifünun ve Millî Edebiyat Dönemlerindeki gelişimini” öğreneceğiz.

ROMAN

Roman; yaşanmış ya da yaşanması mümkün olay veya durumların kişi, yer ve zamana bağlı olarak okuyucuda heyecan ve zevk uyandıracak şekilde anlatıldığı uzun edebî türdür.

Romanda birbiriyle bağlantılı olaylar bir tema etrafında bir araya gelir. Roman,
yazıldığı dönemin zihniyetini yansıtır. Romanda serim, düğüm ve çözüm bölümleri bulunur.

Romanlar, ana olayın etrafında gelişen ikinci dereceden olaylar yardımıyla ve kahramanların duygularının ayrıntılı incelenmesi ile derinleşir ve uzun bir edebî türe dönüşür.

Türk romanı, teknik açıdan Servetifünun Dönemi’nde güçlenmiş; Halit Ziya Uşaklıgil, roman türünün Batılı anlamdaki ilk örneklerini vermiştir. Millî Edebiyat ve Cumhuriyet Dönemi’nde roman türünde başarılı örnekler verilmiştir.

Dünya Edebiyatında Roman

Roman, Avrupa’da sözlü edebiyattaki destan türünün geçirdiği evrimleşmenin bir ürünü olarak ortaya çıkmıştır. Romanın ortaya çıkmasına söylenceler, destanlar, kahramanlık öyküleri ve masallar kaynaklık etmiştir.

Bunlar Önemli
  • Bugünkü romanı hatırlatan ilk eser 16. yüzyılda Rönesans’tan sonra Giovanni Boccaccio (Covani Bukaço) tarafından yazılmış olan Dekameron’dur (Dekameron).
  • Miguel de Cervantes’in (Migel de Sörvantes) Don Kişot’u 16. yüzyılın sonlarına doğru yazılmıştır ve eser roman türünün ilk başarılı örneği kabul edilir.

Bu türün yetkin örnekleri ise 19. yüzyılda verilmeye başlanmıştır. Roman bir tür olarak karakteristik özelliklerini romantizm ve realizm akımları sayesinde 19. yüzyılda kazanmıştır.

Rus edebiyatında
Lev Nikolayeviç Tolstoy (Lev Nikolayevik Tolstoy) Savaş ve Barış, Fiodor Mihayloviç Dostoyevski (Fayador Mihayloviç Dosteyevski) Suç ve Ceza, İvan Turgenyev Babalar ve Oğulları, Nikolay Gogol Ölü Canlar; Fransız edebiyatında Stendhal (Sitendal) Kırmızı ve Siyah, Balzac (Balzak) Vadideki Zambak, Victor Hugo’nun Notre Dame’ın Kamburu; İngiliz edebiyatında Charles Dickens (Çarls Dikıns) İki Şehrin Hikâyesi adlı eserleriyle 19. yüzyılın önemli yazarları arasında yer alırlar.

20. yüzyıldaki sosyal ve teknolojik gelişmeler romana da yansımıştır. Bu dönemin önemli romancıları arasında Amerikan edebiyatından John Steinbeck (Con Ştaynbek), Ernest Hemingway (Ernıst Hemingvey); Alman edebiyatından Thomas Mann (Tomas Man), Erich Maria Remarque (Erik Maria Rimark); Fransız edebiyatından Andre Maurois (Andre Mora), Jean Paul Sartre (Jon Pol Satr), Albert
Camus (Albırt Kamu) sayılabilir.

Romantizm (Çoşkunculuk)
  • 19. yüzyılda klasisizme tepki olarak doğmuş bir akımdır.
  • J. J. Rousseau ( Jan Jak Russo) akımın öncüsüdür.
  • Konular dini değerlerden, tarihten ve günlük yaşamdan alınmıştır.
  • Duygulara ve hayallere önem verilir.
  • “Sanat toplum içindir.” görüşü benimsenmiştir.
  • Tabiat önemsenmiş, gözlem ve tasvire önem verilmiştir.
  • Romantizmde yer alan tasvirler genellikle öznel niteliktedir. Yazarın ruhsal durumu hakkında ipucu verir.
  • Romantizmin belirgin özelliklerinden biri de uzaklara kaçıştır.
  • İçinde bulunduğu ortamdan sürekli kaçma hâli, romantik sanatçıların hayatı ve olayları bir zıtlık içinde (beden-ruh, ideal-gerçek, hürriyet-esaret, hayat-ölüm vb.) algılamasına sebep olur.
  • Romantizmde yazar, olay ve kişilere öznel bir biçimde müdahale eder.
Romantizm Temsilcileri
Dünya Edebiyatında Temsilcileri
Voltaire (Volter) Shakespeare
Lord Byron (Lord Bayrın)
Goethe Schiller Lamartine (Lamartin)
Victor Hugo
Aleksandre Dumas
Pere (Aleksandır Duma Per)
Aleksandre Puşkin
(Aleksandır Puşkin)

Türk Edebiyatında Temsilcileri

Namık Kemal
Ahmet Mithat Efendi
Abdülhak Hamit Tarhan

Tanzimat Dönemi Türk Edebiyatında Roman

Destanlar, mesneviler ve halk hikâyeleri edebiyatımızda roman türünün oluşumuna zemin hazırlamıştır. Edebiyatımızda roman türüne ait ilk örnekler 1860’tan sonra ortaya çıkmıştır.

Tanzimat edebiyatı, Tanzimat’ın ilânından yirmi yıl kadar sonra 1860’ta Şinasi’nin Agâh Efendi
ile Tercümân-ı Ahvâl gazetesini çıkarmasıyla başlayan ve 1895’e kadar süren edebî dönemin adıdır.

İlk yerli roman örnekleri 1870’ten sonra ortaya çıkmıştır. Ahlâki bir anlayışla yazılan ve romantizm akımının etkisinde kalan bu eserler dil, anlatım ve teknik bakımından yetersizdir.

Bunları Ezberle
  • İlk çeviri roman, Yusuf Kâmil Paşa’nın Fransız yazar Fénelon’dan (Fenelon) 1859 yılında çevirdiği Télémaque’tır (Telemak’tır).
  • İlk yerli roman, Şemsettin Sami’nin Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat adlı eseridir.
  • İlk edebî roman, Namık Kemal’in İntibah adlı eseridir.
  • İlk tarihî roman, Namık Kemal’in 1880’de yazdığı Cezmi‘dir.
  • Nabizade Nazım köy hayatını, köy insanını konu edinen gerçekçi bir roman örneği olan Karabibik’i yazmıştır.

Halka yönelme, halkı aydınlatma ve eğitme görevini üstlenen Ahmet Mithat, Namık Kemal gibi sanatçılar; günlük yaşamı konu edinen, sosyal yaşamla ilgili sorunları (yanlış ve mutsuz evlilikler, esaret, Batılılaşmayı yanlış yorumlayan gençler vb.) dile getiren romanlar yazmışlardır.

Romantizmin etkisindeki bu eserlerde olayların kuruluşunda rastlantılara çok yer verilmiş, tasvirler eseri süslemek için kullanılmıştır. Kişiler çoğu zaman tek yönlüdür. Genellikle bir ibretle son bulan eserlerde yazar, roman tekniğine aykırı olarak yer yer olay ve düşüncelere karışır.

Bu dönemin en dikkate değer eseri Sami Paşazade Sezai’nin Sergüzeşt adlı romanıdır. Realist
anlayışla yazılan eser, üslup ve teknik bakımından iyi yazışmış bir romandır.

Romanlarını realist ve natüralist etkilerle daha gerçekçi bir zemine taşımak isteyen Recaizade
Mahmut Ekrem (Araba Sevdası) ve Nabizâde Nazım (Karabibik, Zehra)
bu dönemin diğer önemli sanatçıları arasında yer alır.

Servetifünun Dönemi’nde Roman

Bu dönemde hikâye ve romanda teknik yönden gelişmeler gözlenir. Kısa hikâye, bu dönemde edebiyatımıza girmiştir. Hikâye ve romanların sanat değeri artmıştır. Romanlar teknik ve yapı bakımından olgunluğa erişmiştir.

Tanzimat Edebiyatı Dönemi’nde görülen, anlatıcının araya girip okurla sohbet etmesi, bilgiler aktarması, gerçeği zorlayan tesadüfler ve kişilerin idealize edilmesi gibi kusurlar; Servetifünun romanında oldukça azalmıştır.

Olayların örgüsü, işlenişi ve konuşmalar başarılı bir biçimde verilir. Eserde yazar kişiliğini gizler. Psikolojik romanın ilk örneği bu devrede görülür. Kişilerin ruh durumları anlatılır ve çözümlenir; sosyal hayat tasvir edilir. Gerçek hayat sahnelerine yer verilir. Hayatta görülen ve görülmesi mümkün olan olay ve kişiler anlatılır.

Kişileri, İstanbul’daki seçkinler tabakasından -özellikle Batılı çevrelerden alırlar. Bu nedenle “salon edebiyatı” oluşturdukları öne sürülür.

Hayal kırıklığı, üzüntü ve başarısız aşklar, hikâye ve romana giren belirgin temalardır. Batı’ya ayak uydurma yolundaki çabalar romana konu olur.

Bu dönemdeki siyasi ve sosyal koşullar sebebiyle Servetifünun topluluğu içe dönük ve karamsar bir yapıyla Türk edebiyatındaki yerini almıştır.

Süslü ve sanatlı anlatım tutkusu ileri ölçüdedir. Estetik uğruna Arapça ve Farsça kelime ve tamlamalar, hikâye ve romanda geniş ölçüde vardır. Üslup anlayışı ve arayışı, Türkçenin kimi zaman anlaşılmaz hâle gelmesine sebep olur. Fransız dilinin etkisiyle Türkçenin söz dizimi genişlik kazanır. Cümlenin ögeleri yer değiştirir; bazen cümleler yarıda bırakılır, eksiltili cümlelere yer verilir. Cümleler isteğe bağlı olarak kısa tutulur veya uzatılır.

Dönemin önemli romancıları Halit Ziya Uşaklıgil, Mehmet Rauf, Hüseyin Cahit Yalçın, Ahmed Hikmet Müftüoğlu, Safvet Nezihi ve Ali İhsan Tokgöz’dür.

Halit Ziya Uşaklıgil'in Mai ve Siyah romanı, Serveti Fünun topluluğunu ve o dönemi anlatan bir nesil romanıdır. Eserde Ahmet Cemil, Servetifünun topluluğunu temsil eden bir karakterdir.

Servetifünun Dönemi’nde yazılan önemli romanlar arasında Halit Ziya Uşaklıgil’in Aşk-ı Memnu, Kırık Hayatlar, Nemide; Mehmet Rauf’un Eylül, Ferdâ-yı Garâm, Bir Aşkın Tarihi; Hüseyin Cahit Yalçın’ın Nadide, Hayal İçinde adlı eserleri sayılabilir.

Millî Edebiyat Dönemi’nde Roman

Millî Edebiyat Dönemi, 1911’den 1923 yılını –Cumhuriyet’in ilanına kadar geçen süreyi– kapsayan edebî dönemdir.

II. Meşrutiyet’in ilan edilmesiyle başlayan “Türkçülük” akımı, “edebiyatta millî kaynaklara dönme” fikrini beraberinde getirmiştir.

Bu anlayış doğrultusunda eserler veren sanatçılar, sade dil kullanmaya ve eserlerinde yerli hayatı konu edinmeye başlamışlardır. Bu amaçla Arapça-Farsça kelimelerden uzak, Türkçe kelime kullanımını benimsemişlerdir.

Yeni Lisan” makalesiyle başlayan bu dönemde diğer edebî ürünlerde olduğu gibi romanda da sade bir dil kullanılmıştır.

Tanzimat ve Servetifünun dönemlerinde hikâye ve romanda konu edilen olaylar için mekân İstanbul iken Millî Edebiyat Dönemi’nde İstanbul’un dışına çıkılmıştır. Yurdun her bir köşesi mekân olarak kullanılmış, köy ve taşra hayatı da edebiyattaki yerini almıştır. Böylelikle her tabakadan insanın yaşantısı, roman ve hikâyede
konu olarak kullanılmıştır.

Millî Edebiyat Dönemi’nde Halide Edip kişiliği, kültürü, Mustafa Kemal’e yakınlığı, kadın kahramanları, Doğu-Batı kültürleri karşısında takınacağımız tavrı araştırmasıyla dikkati çeker.

Yakup Kadri, Tanzimat’tan itibaren Türk toplumun geçirdiği değişimleri, bunların getirdiği sosyal konuları, aydın-halk ilişkilerini işler.

Reşat Nuri Güntekin Anadolu’yu, yerli hayatımızı romana geniş çapta sokması, tasvir ve tahlilciliği, özellikle kendisine büyük bir ün kazandıran Çalıkuşu’nda çizdiği öğretmen tipi, ayrıca batıl inançlar, din ve Batılılaşma üzerine geliştirdiği görüşleri ile öne çıkmıştır.

Refik Halit Karay gözlem yeteneği, sade ve akıcı üslubu, betimlemedeki ustalığı, mizahi görüş yeteneğiyle tanınır.

Aka Gündüz, teknik bakımdan ustalığa ulaşamamış olsa da milliyetçi, realist kimi zaman da natüralist tavrı ile bu dönem edebiyatının önemli temsilcileri arasında yer alır.

Halide Edip’in Ateşten Gömlek, Vurun Kahpeye; Yakup Kadri’nin Yaban; Samim Kocagöz’ün Kalpaklılar; Kemal Tahir’in Yorgun Savaşçı; Tarık Buğra’nın Küçük Ağa gibi eserleri Kurtuluş Savaşı’nın işlendiği eserlerden bazılarıdır.

10.Sınıf Edebiyat 5.Ünite Özeti Roman Konu Anlatımı PDF Ders Notları, Türk Dili ve Edebiyatı 9. Sınıf Roman Ünitesi Konu Anlatımı Özeti PDF olarak indirip çalışabilirsiniz.

“10.Sınıf Edebiyat 5.Ünite Özeti Roman Konu Anlatımı PDF Ders Notları” üzerine 2 yorum

  1. Çok sağolun. Gerçekten de tonlarca not almaktan kurtardınız bizi.

    Yanıtla

Yorum yapın